top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

Probleme Âşık Olmak! Ama Nasıl?




Bazı kavramların anlamlarını yaşamımız içerisinde sürekli yeniden inşa ederiz. Yaşadıklarımız, bu kavramların farklı yönlerini görmemizi sağlar, sonucunda da algısal bütünlüğümüz genişler…


Mutluluk, başarı, korku veya üzüntü… Hepsi böyledir.


“Problem” ise özü itibariyle her türlü insani meselenin kaynağında yer alır. Bütün ilerlememizi ve modern yaşamımızı, atalarımızın bir şeyleri problem olarak değerlendirip, üzerine gitmesine ve çözümlendirmesine borçluyuz.


İnsanlar için doğanın zorlu koşullarına karşı hayatta kalabilmek önemli bir problemdir. Belki de ilk defa bu problemin çözümü için bir araya gelerek güçlerimizi birleştirdik…


Günümüz modern toplumuna geldiğimizde ise artık neredeyse hiçbir problemimiz tek başına bir kişinin çözebileceği kadar basit değildir. Kompleks durumlar ve sofistike problemler; her gün beynimizi yakan toplantıları ve daha iyisini elde etmek için uyguladığımız yöntemleri de beraberinde getirir.


Design Thinking çalışmalarında ekip olarak problemi doğru bir şekilde tanımlamaya; sonrasında yaptığımız bu tanımlamanın gerçekten doğru olup olmadığını test etmeye çaba harcarız. Durumlara hiçbir zaman çözüm odağından bakmayız. Çözüm odağından bakmaktansa problemi odağa alırız.


Bir problemi doğru tanımlarsanız ona dair sayısız çözüm yolu geliştirebilirsiniz. Ancak önce çözümü masaya yatırıp problemi çözüme uydurmaya çalışırsanız, çıkışı olmayan bir döngüye saplanır kalırsınız.


Her bir problem parmak izi gibidir. Kendine has koşulları ve durumları vardır. Bu durumları anlamadan çözüme varmanız mümkün değildir.


Problemlere yaklaşımda ilkesel olarak 3 ana adımdan bahsedebiliriz:


1. İnsana odaklanma ve derin anlayış geliştirme: Bu fazda kelimenin tam anlamıyla problemin dünyasına bir yolculuğa çıkmayı kast ediyorum. Problemin ne olduğunu tanımlamadan önce önyargısız bir şekilde sahada problemi mümkün olduğunca deneyimleyip; tüm tarafları dinleyip verileri toplamanız gereklidir.


2. Problemi parçalara ayırma ve önceliklendirme: Artık bir şeyler şekillenmeye başladığı noktada problemi kendi içerisinde anlamlı parçalara bölmeniz gereklidir. Bu parçaların birbirleri ile ilişkilerini doğru anlamak ve “pattern”ler yakalamaya çalışmak önemlidir. Buradan hareketle en önemli noktaya odaklanmanız gerekir.


3. Ele alınacak problemi doğru tanımlama: Bu fazda problemi net bir şekilde tanımlamalısınız. Bu tanıma bakan herkes ana odak noktanızın ne olacağını anlamalı; bunun da ötesinde sizi bu odak noktasından uzaklaştıracak hiçbir beklentiyi işin içerisine katmamalıdır. Ele aldığınız boyutu çözmeniz durumunda; bir sonraki boyut için de bir basamak oluşturmalıdır.


Bundan sonraki adım ise, problemi çözmek için gereken çalışmaların gerçekleştirilmesi şeklinde özetlenebilir. Bu da sizlerin yaratıcılığına kalmış bir durumdur.


Bình luận


bottom of page