Hayatım boyunca konfor alanımla hep derdim oldu... Popüler bir yolla kendimi övmek için söylemiyorum. Kendim ile ilgili yaşadığım bir sıkıntı olarak söylüyorum!
Sürekli daha iyisinin olabileceğine olan inancım; onları kovalamadığım için kaçırdığımı düşündüğüm fırsatlar ve diğerleri...
Konfor alanından çıkmak cesaret isteyebilir ancak her çıkışın sonu başarıya gitmiyor. Belki de bu konu ile ilgili bu yazıyı okuyan herkesten fazla yara izim vardır... Başarıya ulaşmak için doğru yolun izlenmesi gerek. Hesaplanmış riskler ve sonsuz bir iyileştirme döngüsü...
Design Thinking yaklaşımı, önemli bir yol göstericidir. Nasıl mı? Konfor alanınızın dışında sizleri neler bekliyor bir bakalım?
1️⃣ Bilinmezlik: Dışarı attığınız ilk adımda sizi bir sis bulutu karşılıyor olabilir. Bir hedef veya challenge'ınız olabilir ancak belirsizliğin içerisinde bunları doğru tanımlamak zorundasınız. Design Thinking, bu noktada problemleri doğru yollar ile tanımlamanıza, sahada doğrulayarak odaklanmanıza imkan tanır.
Bilinmezlik sisini dağıtarak problemde hizalanmanızı sağlar. Problemi tanımlarken harcadığınız zaman, insanı ve diğer önemli koşulları anlamanıza imkan tanır.
2️⃣ Korku: Daha iyi noktalara ulaşamama endişesi, zamanla yerini korkuya bırakır. Bu korku ise sizi mevcut durum ile harekete geçtiğiniz anın arasına hapseder.
Design Thinking yaklaşımı, bebek adımları ile büyük riskler almadan doğru noktalara ilerlemenizi sağlar. Problemlere dair adım adım köklü değişikliklerin önünü açar!
3️⃣ Karmaşa: Bir problemin çözümüne dair binlerce yol olabilir. Tabi bu yollardan pek azı mevcut durumunuzun koşulları ile örtüşür. Farklı yollar bulmak, bu yolları değerlendirmek ve kullanmak, bir noktada karmaşa yaratabilir.
Design Thinking, kullandığı araçlar ile yolunuzu aydınlatır. Seçenekleri doğru kriterler vasıtasıyla önceliklendirir ve kullanımınıza sunar.
4️⃣ Tıkanmışlık: Yeni yollar bulmak her zaman zorlayıcı olmuştur. Bazen de tıkanmışlık durumu etrafınızı çevreler. Sürecin neresine geri dönmeniz gerektiğini ve bunu nasıl yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.
Design Thinking, kendi adımları içerisinde de döngüsel bir yapıda ilerler. Dolayısıyla, her zaman bir ya da birkaç önceki adıma dönerek farklı yollar açabilirsiniz.
5️⃣ Atalet: Bu kavramın yaşam alışkanlıkları ile ilgili olduğuna inanıyorum. Yıllar içerisinde konuları ele alma yaklaşımlarınız ve rutinleriniz sizi bu noktaya getirmiş olabilir.
Design Thinking çalışmalarının büyük kısmı sahada ve hareket halinde geçer. Sahadan verileri toplarken ya da ekip ile birlikte yeni fikirler üzerine çalışırken ataleti nasıl geride bıraktığınıza kendiniz bile şaşacaksınız...
Özetleyecek olursak konfor alanından çıkış için bir yol arıyorsanız, sanki yola değil de yolculuğa odaklanmak gerekli...
Sizi hizada tutacak ve adım adım başarıya götürecek en önemli yaklaşımlardan biri Design Thinking olabilir...
תגובות