Belirsizlik ve dengesizlik doğanın en temel kanunlarındandır.
Günümüz medeniyetini inşa eden bakış açısı ise bu belirsizliğe meydan okuyarak yükseldi. Kurduğumuz sistemler ve yarattığımız organizasyonların var oluş amaçları, kaos içerisinde sürdürülebilir bir başarı elde etmekti.
Ancak geldiğimiz noktada doğada olduğu gibi organizasyonlarda da kaostan kaçamıyoruz. Kaos içerisinde var olmaya ve bu kaos içerisinde mutlu olmaya çalışıyoruz.
Bu duruma gelmemizin sebepleri arasında problemlerimizin daha sofistike bir hal alması ve gelişen teknolojik araçların da önemli bir etkisi var.
Peki ne yapmalıyız?
Bu konuya verilebilecek cevapları yine doğaya bakarak anlayabiliriz…
Öncelikli olarak kaosu kabullenmek ve bu durumun doğal bir gelişim süreci olduğunu anlamız gerekiyor. Kaos, özünde nötr bir kavramdır. Sonuçlarının hayatımıza etkisi, bu durumu pozitif ya da negatif olarak algılamamıza neden olur. Dolayısıyla, Kaosun etkilerini pozitife çevirmek için çaba sarf etmemiz gerekir.
Bir diğer yapılacak şey ise, kaostan öğrenmektir. Öğrenme hem kendiliğinden gerçekleşen hem de bilinçli eforla elde edinebileceğimiz bir çıktıdır. Dolayısıyla süreci şansa bırakmamak adına kaostan öğrenme kaslarımızı geliştirmemiz kritiktir.
Kaostan öğrenmeye belirsizliğe dayanıklılık gösterebileceğimiz kaslarımız ile başlayabiliriz. Belirsizlik durumunda stresimizi yönetmek, doğru karar almak için verilere başvurmak ve duygusal kararlara mümkün olduğunca ara vermek zorundayız.
Sonrasında, bizi yavaşlatan düşünsel yüklerimizden teker teker kurtulmamız gerekir. Önyargılarımız, varsayımlarımız, korkularımız ve diğerleri… Gerçek potansiyelimizin önündeki en önemli engelleri yine kendimiz koyarız. Özellikle performans kaygısı gibi yüklerimiz, bizi yavaşlatmaktan başka bir işe yaramazlar!
Organizasyonel fırsatları ilk bakışta göremeyiz. Bir sis perdesinin arkasında olan bu fırsatları yakalarken, sisli arazilerde ilerlemek için bazı teknikleri kullanmamız gerekir. Bu teknikler bizi, güvende tutarlar. Doğru uygulamalarla yolumuz yavaş yavaş belirmeye başlayacaktır.
Sis perdesinin aralanmaya başladığı nokta ise, başarımızı kutlamaya başlayacağımız ilk nokta olabilir. Bebek adımları ile dahi olsa ilerleme; gelişimin en önemli mimarıdır. Sabırlı ve tutarlı bir yaklaşımla başarıyı ve doğru öğrenme çıktılarını elde edebiliriz.
Özetleyecek olursak; dayanıklılık, farkındalık, odaklanma ve doğru eforla kaostan öğrenecek çok şeyimiz var. Yeter ki kaosu bir stres kaynağı olarak değil, hayatımızı güzelleştirecek öğrenme çıktılarına açılan bir kapı olarak görelim…
Comments