top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

İnsanlarla Konuşmak ve İçgörü Yakalamak


İletişim becerileri açısından kendimi hep şanslı bulurum.


Hiçbir zaman kendimi ifade etmek ile ilgili problem yaşadığımı hatırlamıyorum. Bu özelliğimin farkına vardığımda ise çoktan 30’larıma merdiven dayamıştım bile…


İletişim becerilerimin müşteri keşfi (customer discovery) süreçlerinde ve sahada müşteri içgörüleri (insights) kovalarken oldukça faydasını gördüğümü düşünüyordum…


Ta ki Talking to Humans ile tanışana kadar…


Kitapta bu işin şansa bırakılmaması gerektiği ve ön hazırlık süreçlerinin önemi oldukça keyifli bir dille anlatılmış. Gelelim bana…


Sahaya inmeden önce mutlaka şu adımları izlerim:


1. Sıkı bir ön araştırma

2. Öğrenmek istenilen şeyi netleştirme

3. Görüşme ve sorulara dair alternatif senaryolar hazırlama

4. Mekân ve ortam araştırma

5. Prova

6. Mental hazırlık (ortamda vakit geçirme)


Aslına bakarsanız sahadan başarılı sonuçlar elde etmeme sebep olanın benim iletişim becerilerim değil; gerçekleştirdiğim bu sıkı ön hazırlık olduğunu fark ettim. Hatta şunu söyleyebilirim, basit bir telefon görüşmesi bile yapmadan önce ufak notlar alırım! Çünkü daldan dala büyük bir keyifle atlayıp kendimi farklı farklı konuları konuşurken bulma potansiyelimi biliyorum! Sanıyorum başarım iletişimde değil, ön hazırlıkta!


Hazırlık olmadan iletişim becerilerime güvenseydim eminim hoş bir sohbet olabilirdi ancak netice açısından zaman kaybından başka bir şey olmazdı…


Kitapta insanlarla gerçekleştirilecek görüşmelere dair harika ipuçları sunuluyor. Örnek olaylar üzerinden gerçekleştirilen aktarımlar, gerçek hayatla anlatılan konunun bağını kuruyor. Hatta eğitimlerimde bu kitaba dayanarak gerçekleştirdiğim bazı aktarımlarım bile mevcut.


Sıkı bir ön hazırlığın, başarıyla ya da hedeflenen bilgiye ulaşmakla sağlam bir ilişkisinin olduğunu eminim kimse reddedemez. Peki sıkı ön hazırlık yaparken neden bu kadar zorlanıyoruz? Ya da neden bu sürece gereken önemi vermiyoruz?


Haydi sorulara geçelim:


1. Özgüvenimin yüksek olması bana her zaman fayda sağlamayabilir mi?

2. Özgüven ile özyeterlilik algısı arasındaki farkı biliyor muyum?

3. Bu özgüven mevzusu biraz abartılmış olabilir mi?

4. İletişimine imrendiğim insanların ne kadar hazırlık yaptıklarını görebiliyor muyum?

5. İnsanlar benimle konuşurken ne kadar rahat?

6. Göz teması, ses tonu… Evet hepimiz uzmanız (!) ama ne kadar uygulayabiliyorum?


Çoğaltmak tabi ki mümkün…


Başarı şu anda sahip olduğumuz bilgi ve becerilerle önümüze gelmiyor. Başarıya ulaşmak için gerekli becerileri elde ettiğimizde ona ulaşabiliyoruz…


Peki şans? Haydi bir klasik daha: Sadece hazırlıklı olanlara…

Comentarios


bottom of page