top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

İnovasyona Dair 7 Soru




McKinsey’in yaptığı bir araştırmada dünya çapındaki üst düzey yöneticilerin %84’ü inovasyonun kendi büyüme stratejilerinin çok önemli bir parçası olduğunu söylerken; yine aynı yöneticilerin %94’ü kendi şirketlerinin inovasyon performansından memnun değil…


Burada üzerine gidilmesi gereken harika bir problem var! Hemen herkes (global olarak) inovasyonun öneminden ve değişen sektör dinamiklerindeki etkisinden günlerce bahsedebilirken; kendi çalışma yaklaşımlarına bu bakış açısını yansıtamıyor.


Burada farklı durumlardan bahsetmek mümkündür ancak şu 7 soruyla işe başlayabiliriz…


1. İnovasyonu sadece ürün veya hizmette mi arıyorum?


Uzun yıllardır kültür endüstrisinin de etkisiyle inovasyon dendiğinde aklımıza hep spesifik ürünler ya da hizmetler gelir. Ancak inovatif iş süreçleri sadece çıktı ile ilgili değildir. Satın almadan ürün geliştirmeye, insan kaynaklarından tedarik zincirinin her bir noktasına kadar inovasyon fırsatı yakalamak mümkün. Yeter ki bu gözle bir bakalım…


Örneğin IKEA sadece DIY mobilya üretmek üzerine yoğunlaşmış olsaydı, o harika müşteri deneyimini sunamayacaktı. Dolaylı olarak ciddi bir iş gücü tasarrufu inovasyonu da yakalamış oldu.


2. Eskiden alışık olduğumuz problem çözme ya da analiz yaklaşımlarına takılı mı kaldık?


Bugün hiçbirimiz 1990’lı yıllardan kalma cep telefonlarından kullanmıyoruz. Hepimiz teknolojik gelişmelere hızlı bir şekilde uyum sağlıyoruz. Peki neden bundan 20-30 hatta 40 yıl önce kullanılan problem çözme ya da iş yönetim yaklaşımları ile çalışmaya devam ediyoruz?


SWOT analizi ya da demografi bazlı müşteri segmentlerini kullanmaya alıştık ancak bunlar bizi bu noktaya kadar getirebildi, bundan sonrasına odaklanmak zorundayız.


3. Yenilikçi süreçlerde araç obsesyonu mu geliştirdim?


Design Thinking gibi insan odaklı yaklaşımları bir şekilde iş süreçlerine adapte edebilmiş ya da uygulamaya gayret gösteren oluşumlarda da sıkça bir araç kullanma eğilimi gözlemleniyor. Hatta çoğu araç, amaç haline gelmiş durumda.


Sonuç üretmesi ya da doğru müşteri içgörüsü yakalamak gibi gayelerden uzak, “falanca teknik ile çalıştık”, “filanca haritalama gerçekleştirdik” gibi söylemler çok yaygınlaştı. Araç kullanımın, önemli olana ulaşmakta kullanılması gerekiyorsa bir anlam ifade ettiğini unutmamak gerek.


4. O hep eleştirdiğim konfor alanıma mı saplanıp kaldım?


Haydi üniversite yıllarımıza dönelim, nerede o statükoyu tehdit eden gençlik ateşi? Daha ilk kuralcı yöneticiyle karşılaşınca maalesef sönüveriyor… Sonrasında sistemin konformist dişlileri haline geliyoruz. Hatta daha kötüsü, sistem bizi de birer kuralcı yönetici haline getiriyor.


İnovasyon, konfor alanının zorlanması ve kişinin biraz da kendiyle mücadelesi sonucunda ortaya çıkıyor. En büyük inovasyonların en büyük karmaşa ve yırtıcı rekabet ortamlarından çıktığını aklımızdan çıkarmayalım. Burada belirsizlik süreçlerinde kullanılabilecek harika yaklaşımlar var, eminim birkaçını siz de duymuşsunuzdur…


5. Ürettiğim ürün ya da hizmetten memnun muyum?


Lean Startup ya da Design Thinking gibi yaklaşımlar, çıktılara her zaman bir sonraki ürün ya da hizmetin prototipi olarak bakar. Yani her zaman ulaşılabilinen her noktada daha iyiyi aramak düstur haline gelmeli. Ürün ya da hizmetiniz piyasada karşılık buluyor olsa da bu karşılığı zenginleştirmek ve büyütmek her zaman mümkün.


Ürününüze âşık olduğunuz gün, imparatorluğunuzun yıkılış dönemine girdiği gündür!


6. Müşterimin ne isteyebileceğini iyi bildiğimi mi düşünüyorum?


Müşteri beklentileri ve deneyimlerini ancak müşterilerden anlayabiliriz. Kendi ürününüzün kullanıcısı ve müşterisi olsanız bile unutmayın, siz gerçek bir müşteri grubunu hiçbir zaman yansıtmıyorsunuz. Bazen sektördeki geçirdiğimiz süre ya da birkaç başarılı tahmin başımızı döndürebiliyor. Müşterilerimizin ne isteyeceklerini iyi bir şekilde bildiğimiz ya da öngörebildiğimizi düşünebiliyoruz.


Önemli olan doğru hipotezi doğru bir şekilde test etmek ve sonuçları objektif bir şekilde incelemektir. Doğru patternleri yakalamak, sayısız fırsatı da beraberinde getirir.


7. Bugüne odaklanmaktan geleceğe bakamıyor muyum?


Mevcut yaşam koşulları (iş bulma zorluğu, krediler, terfiler vs.) bizleri bazen işimizi gereğinden fazla mükemmel yapma eğilimine itebiliyor. Müşteri açısından gerçekten değer yaratmadığına emin olduğumuz süreçleri gözden geçirmek ve mümkün olduğunca elimine etmek, bizlere farklı inovasyon çalışmalarına odaklanabilmek için gereken zamanı kazandıracaktır.


Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız en çok vakit ayırdığınız operatif sürece odaklanmanızı tavsiye ederim. Bazen operasyon, işe hizmet eden bir yapıdan çıkıp; işin kendisi haline gelebiliyor ve bunu fark etmemiz aylarımızı alabiliyor…



İnovasyon öncelikle bir mindset değişimidir. Farklı bir şeyler yakalamak istiyorsak her zamanki yaklaşımlarımızdan farklılaşmanın yollarını aramalıyız. Ayrıca inovasyonu hemen bulacağımızın da garantisi yok. Ancak aramaya çıkmazsak bulamayacağımızı garanti ederim…

Comments


bottom of page