top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

Google nasıl yönetiliyor?




Son zamanlarda okuduğum en güzel çalışmalardan biri “Google Nasıl Yönetiliyor?” oldu. Hatta uzun zamandır hiçbir kitapta bu kadar fazla not aldığımı da hatırlamıyorum.


Google’da biri CEO , diğeri ise kıdemlı başkan yardımcılığı yapmış iki üst düzey yöneticinin gözünden Google’ın başarı yolculuğuna dair harika bir kitap. Kendi ilk günlerindeki şaşkınlıklarından günümüze kadarki yolculukları oldukça samimi bir dille karşımıza geliyor.


Spoiler vermemekle beraber şunu söyleyebilirim ki kitap, sadece Google ’ın yolculuğunu anlatmakla kalmıyor; 90’lı yıllardan günümüze SilikonVadisi ’nin gelişimini de harika bir akıcılıkla paylaşıyor.


Dolayısıyla ortaya çıkan yeni nesil rekabet koşulları ile birlikte Google’ın MüşteriDeneyimi ve inovasyon konularına verdiği değeri somut örneklerle açıklıyor. Özellikle kurucu babaların bu konudaki yaklaşımlarına dair örnekleri büyük bir keyifle not aldım…


Beni en çok etkileyen bir diğer içerik ise rakiplerin nasıl da birbirlerini besledikleri ve inovasyon konusunda birbirlerine baskı uyguladıkları oldu. Geçmişin rekabet sürecine günümüzün müşteri odaklı yaklaşımı ile nasıl yeni bir soluk kazandırıldığına dair de oldukça keyifli şeyler bulabileceksiniz.


Son olarak “Üretken Akıl” kavramından bahsediliyor, detayını paylaşmayacağım ancak dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin; üretken akıllara gerekli imkanı sağlamak ile mümkün olacağını çarpıcı bir şekilde ifade ediyor.


Gelelim bize!


Hemen her gün inovasyondan bahsediyor, her gün bu konuda neler yapılabileceğini tartışıyoruz. Peki gerçekten buna hazır mıyız? Yoksa geçmiş alışkanlıklarımızın devam etmesine dair bir vurdumduymazlık içerisinde miyiz?


İnovasyona hazır olmak konusunda şu soruları kendimize yöneltebiliriz:


· Çalışma yaklaşımımız ürün odaklı mı yoksa müşteri odaklı mı?

· Sistematik bir şekilde ürünümüzü geliştirmek için çaba sarf ediyor muyuz yoksa ürün dışında kalan diğer süreçler ile mücadele halinde miyiz?

· Müşterilerimiz için yaratmayı hedeflediğimiz değeri tüm ekibimiz açıkça ifade edebilir mi?

· Bazen müşteri nezdinde o kadar da kıymetli olmayan şeyleri, sadece onları elimine etmeye üşendiğimiz için gerçekleştiriyor muyuz?

· Farklı fikirler ve iş modelleri konusunda ekibimize güveniyor muyuz?

· İşe alımı en önemli faaliyetlerimizden biri olarak mı görüyoruz yoksa tüm sorumluluğu İK’ya mı yıktık?

· Gerçek inovasyona ancak liyakat ve üretken akıllarla ulaşabileceğimizin farkında mıyız?

· Kendimizden daha parlak birini işe almaya hazır mıyız? Hatta bu kişinin kendi işi ile ilgili yorumlarını ve fikirlerini kendi fikirlerimizden üstün tutmaya?

· …


Soruları çoğaltmak tabi ki mümkün. Ben kitaptan hareketle ilk etapta aklıma gelenleri sıraladım. Sizler de inovasyon ile ilgili kendi turnusollerinizi yorumlarda paylaşabilirseniz hep birlikte kendimizi sorgulamamız kolaylaşacaktır.

Commentaires


bottom of page