Sektörde geçirdiğim 15 yılın ardından “tecrübe” nin önemini yeni yeni anladığımı söyleyebilirim.
Sadece kendi tecrübelerimden değil; başka tecrübeli insanların da yaşadıklarından ve paylaştıklarından bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum… Her zaman kolay olmasa da büyük fayda aldığımı hissediyorum.
Gençken insan her şeyi kendisi deneyimlemek ve geçmişte başarısız olmuş olanların hatalarına düşmeyeceğini varsaymak istiyor. Ancak yaş ilerledikçe kaybedecek zaman, her şeyden değerli bir hal alıyor. Belki de bu yüzden yaşlandıkça yeniliklere daha açık bireyler oluyoruz.
Startup mentorluklarımda çokça karşılaştığım bir durum, genç girişimciler çoğunlukla kendi akademisyen hocaları ya da belirli destekleri sunan resmi kurum görevlilerine danışarak ilerlemeye çalışabiliyorlar. Projelerini buralardan aldıkları öneriler çerçevesinde şekillendirmeye çalışıyorlar.
Buralardaki görevli akademisyenlere veya uzmanlara her zaman saygı duymakla birlikte; girişimcilik deneyimi olan ve sektörün tozunu yutmuş insanlardan da fikir alınmaması durumunda işin yarım kalacağını düşünüyorum.
Akademisyenler ve uzmanlar tüm zorluklar içerisinde girişime kendi baktıkları noktadan en doğru desteği sunmaya çalışıyorlar ve buna mesai harcıyorlar. Ancak gördüğüm birçok örnekte, girişimciler bu yönlendirmelerle bazen girişimin ruhunu ıskalayıp, konuyu sadece teşvik koparma sevdasına da dönüştürebiliyorlar…
Girişimcilikte önemli olan, belirsizlik koşullarında sürdürülebilir ve ölçeklenebilir bir iş modeli geliştirmektir. Burada girişimcinin yaratıcılığı, girişimin kaderini belirler. Girişimcilere garanti gelir desteği bulmaktan önce, fikirlerinin gerçek hayatta karşılığının olup olmadığını test etmeleri için destek olmak gereklidir.
Teşvik almadan da büyük başarılar yakalama potansiyeli olan girişimler olabilir; teşvik alarak büyüyen çalışmalar da…
Gelelim bugünkü paylaşımıma:
Guy Kawasaki girişimcilik camiasında oldukça tanınan isimlerden birisi. Sektöre kattığı terimler ve kaynaklar oldukça büyük. Aynı zamanda girişimcilik süreçlerinde de sektörde uzun yıllar geçirmiş biri. Yani yazımın başına dönecek olursam, tecrübesi bu konuda hayli yüksek otoritelerden biri denebilir…
Kawasaki’nin “Girişimcinin El Kitabı 2.0” kitabını okurken çok farklı deneyimler edindiğimi söyleyebilirim. Her zamanki gibi spoiler vermeme kaygımla birlikte şunu söyleyebilirim ki, uzun zamandır bu kadar net ve işin özüne dair hızlı tavsiyeler edinmemiştim!
Net bir dil ve harika örnekler ile bir başucu kitabı niteliği taşıyor. Girişimciliğin yakın dönemine şahit olmuş ve ona yön vermiş kişilerden biri olması; değerlendirmelerini kutunun dışından yapmasını sağlıyor.
Ben bu kitabı sadece girişimci ya da girişimci adaylarına değil; dünya farklı bir pencereden bakmaktan keyif alan herkese öneriyorum.
Şimdiden keyifli okumalar.
Comments