top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

Girişimcilik Katilleri




Hepimiz hayatımızın farklı noktalarında farklı insanlardan tavsiyeler almış, başkalarına tavsiyeler vermişizdir. Bu tavsiyeler -haydi dürüst olalım- her zaman da yapıcı nitelikte olamayabiliyor.


Tavsiye vermek üzerine onlarca atasözümüz bulunuyor ve bunların yarısı başkalarının aklından ve tecrübelerinden faydalanmak üzerineyken; diğer yarısı da kişilerin tavsiye dinlemekteki başarısızlıklarından bahsediyor…


Ben de girişimcilik hayatım boyunca isteyerek veya istemeyerek yüzlerce tavsiyeye maruz kaldım. Kimisi gerçekten hayati fayda sağlasa da büyük bir kısmı tamamen işlevsizdi… Sonuç olarak artık bu durum ile ilgili bir farkındalık yaratmak niyetindeyim.


Bu yazımda girişimcilerin ve inovasyon avcılarının, tavsiyelerine ve yargılarına dikkatle yaklaşması gereken kişi profillerini derlemeye çalıştım.


Peki, tavsiyesini can kulağıyla dinleyeceğimiz profiller yok mudur? Elbette var! Onlar da bir başka yazının konusu…


Keyifli okumalar…



1. Yargılayıcı yaklaşanlar


Gerçekleştirdiğiniz her çalışmayı ya da niyet ettiğiniz her girişimi sizin kişilik özelliklerinizden ya da geçmiş yaşamınızdan hareketle yorumlarlar. Niyetleri asla işin kendisini değil, sizde tasvip etmedikleri yönleri eleştirmektir. Sıkça geçmişteki hatalarınızı, yakınlarınızın başarısızlıklarını ya da mensubu olduğunuz şirketin olumsuz yönlerini vurgularlar.


Kendi yollarını ve geçmişteki başarılarını nihai insan zaferleri olarak görürler ve tüm dünyayı bunları baz alarak değerlendirirler. Sıkça duyabileceğiniz tavsiyeler ve söylemler: “Bu iş sana göre değil”, “yine mi aynı işlerle uğraşacaksın?”, “küçüklüğünden beri hep aynı şeyler…”, “fikir güzel ama senin orada buna hayatta izin vermezler”.


Niyetleri kötü olmasa da tavsiye ve değerlendirmeleri objektiviteden oldukça uzaktır. Objektif veriler ve yakaladığınız patternler sizi bu profilden koruyacaktır.


2. Pesimistler


Her fikir, her uğraşı, her fırsat onlar için konfor alanınızı bozacağınız ve başarısızlıkla sonuçlanacak çalışmalara girmenize sebep olacak bir tuzaktır. Sıklıkla işin ya da aklınızdaki fikrin ne olduğunu anlamaya çalışmaktan ziyade, mevcut durumunuzu korumanın önemini size hatırlatmaya çalışırlar…


Başarıya ulaşırken elde ettiğiniz küçük zaferleri bile, düşüşünüzü daha da sert hale getirecek yükselişler olarak değerlendirirler. Motivasyonunuzu düşürmeyi gerçekçilik olarak değerlendirirler ve sizin iyiliğinizi istediklerine inanırlar.


En sık duyacağınız öneri ve yorumlar: “Sektör çok kötü durumda, bu ara hiçbir şey yapılmaz”, “gül gibi işin var, ne uğraşıyorsun bu işlerle”, “başarısız olursan bugününü mumla ararsın!”…


Bu profile karşı işinize dair gerçekleştireceğiniz risk değerlendirmesi ve müşteri geribildirimleri, işinizin geleceği ile ilgili elle tutulur veriler elde etmenizi sağlayacaktır.


3. Optimistler


Her konuda sizin arkanızda olduğunu söyleyen ve fikirlerinizi uygulamanız konusunda sizi fazlaca yüreklendiren profildir. Çoğunlukla sizi seven ve daha iyi bir yaşamı hak ettiğinizi düşünen kişiler bu gruptadırlar. Size olan sevgileri, sizin yeterliklerinizi abartılı bir çerçeveden görmelerine sebep olabilir.


Sizi başarılı olacağınız ve mutlaka doğruyu yapacağınız konusunda yüreklendirirlerken bir yandan da aşırı bir başarı stresine soktuklarının farkına varmazlar. Stresinizi azaltırken, fikrinize âşık olmanıza sebep olurlar.


Bu profilden sıkça duyacaklarınız: “Sen varsan o iş tamam!”, “harika bir fikir bulmuşsun, kesin tutar”, “kesin yap bence, mutlaka başarılı olacaksın”, “sektörde senin gibi insanlar hep başarılı olur”…


Siz siz olun, bu profil karşısında ürünlerinize ya da hizmetlerinize karşı aşırı sahiplenme duygusu geliştirmeyin, her daim değiştirilebilir ve geliştirilebilir halde kalmalarına izin verin…


4. Başkalarına takılı kalanlar


Sizi başkalarının başarıları ya da başarısızlıkları ile değerlendiren kesimdir. “Falanca şu işten çok para kazandı, bak sen de düşün…”, “bununla uğraşana kadar, falanca gibi yapsaydın şimdiye köşe olmuştun”, “filancanın oğlu da sen gibi denedi ama 2 ayda battı”, “falanca da müdürüyle bu konuda ters düştü, sonra olan ona oldu…” gibi sözleri bu profildekilerden sıkça duyarız.


Sizin hayalleriniz, yaşam gerçeğiniz, yapabilirlikleriniz, bilgi birikiminiz ve motivasyonunuzu önemsemeden kendi gözünden örneklerle ikna etmeye çalışırlar. Kendinizden şüphe duymanıza sebep olurlar.


Unutmayalım ki şüpheyi kendimize değil; inovasyon ve girişimcilik sürecinde ürün ve hizmetlerimize yöneltmeli ve test etmeliyiz…


5. Kendi fikirlerini nihai müşteri fikri gibi görenler


Ürün ya da hizmetinizle uzaktan yakından ilgisi olmasa bile, kendince kurmaya çalıştığı empatiyle müşterilerinizin reaksiyonlarını bildiğine inanan profile geldi sıra. Sizlerin bin bir zahmet ve uğraşıyla personalarını çıkarmaya çalıştığınız ve ürettiğiniz prototiplerinizi saatlerce test ettiğiniz müşterilerinizi, kendi hayat tecrübelerinden hareketle zaten tanıdıklarını düşünürler.


Bu profil, “ben olsam hayatta bu ürünü almazdım”, “bence herkesin buna ihtiyacı var”, “hedef kitlen bu hizmeti ister mi bilemedim” gibi söylemleri çok sever. Elinizdeki veriler aksini söylüyor dahi olsa, kendi hissiyatını baz alarak sizi yönlendirmeye çalışırlar. Kendilerine o kadar güvenirler ki, dediklerini yapıp başarısız olsanız bile, sorunu sizde ararlar.



6. “Evet ancak” ve “Peki bir de” diyenler


Bu profil, fikrinizi olduğu gibi kabullenip, değerlendirmeye çalışmaktansa onu değiştirmeye odaklıdır. Odaklarında ya fikrinizi küçültmek ya da fazlaca büyütmek vardır.


“Güzel bir fikir evet ancak falanca müşteri segmentini atlamışsın”, “kurum çalışanları bu hizmeti beğenir evet ancak yönetim kurulunu çıkarmalısın”, “sağlıklı yaşam önemli bir konsept peki bir de mindfulness’ı düşündün mü?”, “iş çıkış saatleri ile ilgili harika bir öneri peki bir de giriş saatlerini düşündün mü?” cümleleri örnek olabilir. Odağınızı dağıtmak ve küçük adımlarla “yaparak, hayata geçirerek” ilerlemenizin önündeki en büyük engeli oluştururlar.


7. Tecrübe fetişistleri


“Bu işi yapmadan önce falanca departmanda en az 5 sene çalışmalısın”, “benim 20 yıllık tecrübem var, sözümü iyi dinle”, “çok gençsin, hayallerin var anlıyorum ancak çok erken”… En çok karşılaştığımız profillerden biridir.


Bir süreçte başarılı olmak ile o süreçte yıllarını geçirmiş olmak arasında her zaman da bir bağlantı olmayabilir. Yeter ki doğru içgörüyü elde edip, doğru adımlarla başarıya ilerleyin. Yakın tarihe bakarsak genç insanların girişimlerinin yıllarca hüküm süren dev firmaları sildiği birçok örneği görebiliriz.


Tecrübe tabi ki önemlidir ancak bize doğru soruları sordurabiliyorsa…



8. Sahte ekonomistler


Yapılacak olan girişim ya da inovasyonu doğrudan ticari yönü ile ele alan profildir. “Buna kimse para vermez”, “sadece firmaya maddi getirisi var mı onu söyle bana?”, “bu iş modelinden hayatta para kazanamazsın”… Gibi söylemleri ile işin çok kısıtlı bir boyutunu ele alırlar.


Getiri elde etmenin birçok yolundan sadece birine odaklanarak alternatif iş modellerini reddederler. Geleneksel yaklaşımlar dışında farklı bir yaklaşımla getiri elde edilebileceğini ya da yeni nesil teknolojiler ile bunun sağlanabileceğini kabul etmek istemezler.


Çözüm önerilerinizi değersiz görür ve sadece kendi sordukları soruların, yine kendi kafalarındaki oluşan cevaplarını ararlar.



Yukarıda sıraladığım profilleri çoğaltmak tabi ki mümkün. Önemli olan, doğru sistematik yaklaşım ile insanı odağa alarak çözümler üretebilmektir. Design Thinking ve Lean Startup gibi yaklaşımlar, özünde veriye dayalı problem çözmeye odaklanırlar. Müşteri nezdinde gerçek değeri yakalamak ve bu değeri en doğru biçimde müşteriye sunmak için yollar ararlar.


Kişilerin görüşleri ve önerileri tabi ki kıymetlidir ancak hiçbir zaman kendi hipotezinizi müşteri ile denemeden doğru sonucu bulamazsınız. Bunun için de farklı yollarla testler gerçekleştirip ürününüzü ve hizmetinizi şekillendirmeniz gerekir. Bilimsel yolla ilerlendiğinde başarının tesadüf olmadığı ortaya çıkacaktır.


Özetle kendinize güvenin, güveninizi bir başkasının takdiri ya da eleştirisiyle değil, izlediğiniz bilimsel yaklaşım ve müşteri deneyimi ile test edin. Başarıya ulaşmak için de sabırlı olun. Ve en önemlisi, eğlenin…



Comments


bottom of page