top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

Farklı Ekipler İçin Farklı Design Thinking Yaklaşımları




💎 Tek bir bakış açısını benimsemek gerekirse: "İnsan Odaklı" olmak gerektiğini söylerim!


👎🏼 Tek bir yöntem benimsemek gerekirse? Her şeyi bırakın, gidip çift kale maç yapalım derim... Çünkü yöntemler durumsal ve bağlamsal açıdan her zaman değişime açık olmalıdır.


Design Thinking çalışmalarının her zaman merkezinde "İnsan" vardır. Bu konuda hepimiz hemfikiriz ancak farklı ekiplerin Design Thinking yaklaşımını nasıl ele alması gerektiği konusuna yeteri kadar kafa yorduk mu?


Her bir ekibin ayrı dinamiği vardır. Örneğin satış ekiplerindeki hareketli ve rekabetin yoğun olduğu bağlam; IT ekiplerinde yerini derinlemesine tasarıma ve (pozitif) paranoyaya bırakır...


Dolayısıyla her iki ekip de problemlerini Design Thinking ile çözerken, çalışmalarını farklı yaklaşımlara dayandırırlar...


En çok çalıştığım ekipleri ve Design Thinking bağlamlarını sizlerle de paylaşmak istiyorum:


1️⃣ Satış ekipleri: Tüm çalışmayı Müşteri Deneyimi bağlamına oturtmak zorundadırlar. Algılanan gerçekliği ve müşteri beklentilerini derinlemesine anlamak için Design Thinking araçları bire bir çözüm sunuyor.


2️⃣ IT ekipleri: Farklı konu ve içeriklerle çalışsalar da günün sonunda en önemli bağlam, Kullanıcı Deneyimi bağlamıdır. Design Thinking yaklaşımını bu bağlamda ele almak; çevik bir şekilde en doğru deneyimi tasarlamak konusunda gerekli yolu gösterecektir.


3️⃣ İK ekipleri: Çalışan Deneyimi bağlamında Design Thinking bakış açısı ile çalışanların dile getirmediği beklentilerine ve farkında bile olmadıkları sorunlarına temas etme şansı bulabilmektedirler...


4️⃣ ARGE ekipleri: Organizasyonları rekabet açısından öne çıkaracak ürün ve süreçleri bulmak adına Design Thinking süreçlerini inovasyon bağlamında ele almak zorundadırlar. Yenilikçi ve taklit edilmesi zor ürün ve süreçler, problemlerin derinlemesine anlaşılması ile geliştirilebilir.


5️⃣ Üretim ekipleri: Yenilikçi bakış açısı ile süreçlerin her noktasında rekabet avantajı yakalama potansiyeli olan ekiplerdir. Design Thinking yaklaşımı ile önyargı ve varsayımlarından kurtularak Eleştirel Düşünce'yi her türlü süreçte uygulayabileceklerdir.


Bu listeyi uzatmak mümkün tabi ki... Benim dikkat çekmek istediğim en önemli nokta şurası: Günümüz iş dünyasındaki problemler geçmiştekilerin aksine kompleks ve sofistike yapılarda karşımıza çıkar. Bu problemlerle farklı disiplinler altında mücadele etsek de sonunda insanı ve problemi derinden anlamak ile başlayan süreç; yaratıcı çözümler geliştirmek ile devam eder.


Design Thinking ise, ihtiyaç duyduğumuz bakış açılarını ve yöntemleri kullanımıza sunar. Tıkanmış problemlerimizi ve kanıksanmış çaresizliklerimizi ortadan kaldırır!


Sonuç olarak insanı anlamak, değere odaklanmamızı sağlar...

Comments


bottom of page