top of page
Yazarın fotoğrafıCem BERK

İçgörü Elde Etmek İçin DAP Modeli



💎 İnsan olmanın özünde problem çözme becerisinin yattığına inanıyorum.


İster iş süreçleri, ister girişimler, isterse de gündelik yaşantımız olsun; problem çözme becerimizin, potansiyelimizi gerçekleştirme yolculuğumuzda en önemli becerilerimiz olduğunu düşünüyorum 🚀


Problemlere ürettiniz cevapların odağında insan olmak zorundadır. İster Müşteri Deneyimi, ister Kullanıcı Deneyimi, isterse ticari bir fikre dair olsun; problemlerin insani boyutlarına öncelik vermek zorundayız.


Bu süreçte insanları derinlemesine anlamak zorundayız.


Design Thinking çalışmalarında öncelikli olarak odaklandığımız iki boyut vardır. Bunlar:


🤔 İnsanların dile getirmediği beklentileri


🤔 İnsanların farkında olmadıkları ihtiyaçları


İlk bakışta kafa karıştırıyor, kabul ediyorum 🤷🏻‍♂️


Şimdilik #içgörü elde etmeye odaklanalım…


Neredeyse tüm eğitim, atölye, mentorluk ve danışmanlık çalışmalarımda insanların sorulara verdiği cevapların yanıltıcı niteliklerinden bahsediyorum. İnsanlar çoğunlukla farklı sebeplerden ötürü (bilerek veya bilmeyerek) sorularınıza manipülatif cevaplar verirler! 🤯


Bunu anlattıktan sonra hemen şu milyon dolarlık soru akıllara geliyor: Peki nasıl sorular sormalıyız? 💰


İnsanlardan içgörü toplamaya çalıştığınızda 💡 DAP Modeli’ni kullanabilirsiniz:


✨ Deneyim Odaklı: İnsanlara direkt olarak “siz olsanız bu problemi nasıl çözerdiniz” gibi sorular sormaktansa; onların deneyimlerine odaklanan sorular tasarlayın. Örneğin: “Bu konu ile ilgili gündelik hayatta yaşadığınız darboğazlar nelerdir?” ya da “Bu ürün ile ilgili sizi en çok heyecanlandıran ya da hayal kırıklığına uğratan boyut nedir?” gibi...


Burada insanların hikayelerini dinlemeye, onların değerlerini ve hislerini anlamaya odaklanın.


✨ Açımlayıcı: Problemin insan boyutu ile ilgili en çok verinin alındığı soru türleridir. İnsanlara “Bu çözümü beğendin mi?” gibi hızlıca geçiştirilebilecek sorular sormaktansa “Bu çözümü bir kitaba / müziğe / spora vb. benzetecek olsan, bu ne olurdu? Neden?” gibi mental prosesleri zorlayan ve eğlenceli sorular sorabilirsiniz.


Burada gelen cevapları yönlendiren müdahalelerden kaçınmak gerek. Uzun cevaplar içinde söylem analizi yapmanız gerekebilir…


✨ Problem Odaklı: İnsanlara çözüm buldurmaya çalışmak ya da sizin yerinize ürünü geliştirmeye zorlamaya çalışmak çoğunlukla başarısız sonuçlara götürür. Önemli olan nokta, çözüm ile problemin ilişkisini anlamak; hatta problem tanımını valide etmektir. “Bu scooter daha hızlı gitse mutlu olur muydunuz?” gibi ürün odaklı sorular yerine “şehir içi ulaşımda hızlı olmanın hayatınıza 3 olumlu etkisi sizce nedir?” ya da “scooter’ların hız limiti omadığını düşündüğünüz bir durumda, ilk nerelere gitmek isterdiniz?” gibi problemi odağına alan soruları deneyebilirsiniz.


Burada ise amaç, ürüne değil, probleme odaklanan senaryoları test etmektir.


Kendi çalışmalarımdan geliştirdiğim bu modele katkılarınızı yorumlar👇🏻 kısmında paylaşabilirsiniz.


Comentarios


bottom of page