Gerçek rakibiniz kim?
Peki gerçek çözüm ortağınız?
Eskiden büyük kuruluşların rakibi, yine başka büyük kuruluşlardı… Bununla beraber işbirlikleri çoğunlukla birbirine denk kuruluşlar arasında gerçekleştirilirdi.
Günümüz inovasyon çağında ise büyük kuruluşların hem rakibi hem de çözüm ortağı startup'lar olmaya başladı. Büyük şirketlerin tam anlamıyla rakibi olamasalar da kendi alanları ile ilgili pazar payından önemli ısırıklar koparmaya başladılar… Bu da büyük firmalar açısından kayda değer bir gelişme.
Dolayısıyla, her geçen gün kurumsal firmalar, çalışma yaklaşımlarını tıpkı startup’lar gibi çevik ve esnek bir hale dönüştürüyorlar. Sonuç olarak da kurumiçi girişimciliğin önemi her geçen gün daha da artıyor.
Bugün sizlere kurumiçi girişimcilik süreçlerine dair bir yol haritası paylaşmak istiyorum. Her bir adımı, bir kurumiçi startup olmaya sizi daha da yaklaştıracaktır.
1. Projelerinizi birer “startup” süreci olarak ele alın: Startup, belirsizlik koşullarında sürdürülebilir ve ölçeklenebilir bir iş modeli geliştirmeyi hedefler. Sizler de projelerinizde belirsizliği kucaklayın ve bu belirsizlik içerisindeki sonsuz fırsatı bir iş modeli ya da sürdürülebilir bir yaklaşım haline getirmeye odaklanın.
2. Kendinize yeni bakış açıları edinin: Design Thinking yaklaşımı başta olmak üzere insan odaklı problem çözme yöntemleri; iteratif yapıları ile sizi inovatif çözümlere götürecektir. Eski yöntemlere gereğinden fazla önem atfetmeyin, çağ değişiyor…
3. Dünya vatandaşı olun: Kurumiçi problemlerle karşılaşan ilk insan siz değilsiniz, son da olmayacaksınız… Dünya ile özellikle Linked in aracılığıyla kolayca iletişim kurulabiliyor. Bu zenginlikten faydalanarak fikir alışverişinde bulunun.
4. Süreçlere duygusal bakmayın: İletişim kurulması zor bir yönetici, umursamaz bir direktör ya da yetkin olmayan bir ekiple uğraşmak zorunda olabilirsiniz. Unutmayın, ne yapmak istediğinize karar verdikten sonra bunların hepsi aşılmayı bekleyen farklı engeller… İstediğinizde bir yolunu bulabileceğinize inanın! Kimsenin sizi sürecinizde alıkoymasına izin vermeyin.
5. Fikirlerinizi test edin: Startup’larda atılan her adım, son adım olabilir! Bu bakış açısını kendi projelerinize aktarın. Çalışmalarınızı varsayımlara değil, verilere dayandırın. Bulduğunuz her fırsatı validasyon için; gerçekleştirdiğiniz her validasyonu ise projenize sponsor bulmak veya sürekli iyileştirmek için kullanın.
6. Çalışmalarınızı paylaşın: Kapalı kapılar ardından çıkma zamanı geldi. Tecrübelerinizi üniversitelerde, STK’larda ve forumlarda paylaşın. Unutmayın, vermeden alamazsınız… Yıldızınızı parlatın, başka insanların geribildirimleri bazen en doğru yol gösterici olabilir!
Bu maddeleri çoğaltmak tabi ki mümkün. Ben ilk etapta aklıma gelenleri sıraladım. Sizler de kendi başarı faktörlerinizi paylaşmak isterseniz mutluluk duyarım 👇🏼
Commentaires